AİLE ŞİRKETLERİNDE GELECEK PLANLAMASI VE VİZYON EKSİKLİĞİ:

Mustafa Toka- Endüstri Yüksek Mühendisi

Bütün işletmelerde olmak istenen durum ile mevcut durum arasında daima bir fark vardır. Bu da doğaldır. Yönetim ve organizasyon bu farkı ortadan kaldırmak, hiç olmazsa azaltmak için çaba gösterir. Ancak zamanla geriye bakıldığında bir arpa boyu yol alındığı görülüyorsa önemli bir sorun var demektir. Bu sorunu zamanında idrak edemeyen firmalar için çoğu zaman iş işten geçmiş olur. Patinaj yaptığını hisseden yönetimler için kaçınılmaz olan ilk adım yapısal değişikliklere gitmektir. Yapısal değişiklik ise ciddi bir reorganizasyon demektir.

İşte burada durup düşünmek gerekir. “Reorganizasyon”… Ama nasıl, hangi kriterlere göre? İşte burada belirleyici olan, varılacak olan zorlu hedef (Vizyon) ve bu hedefi gerçekleştirmek için belirlenen stratejilerdir. İdeal olarak bir şirketin organizasyon yapısı “Şirketin Stratejilerine” göre şekillenir.

Burada Şirketinizin bir stratejisi yok demek istemiyorum. Yönetim Kurulunun mutlaka hedefleri ve stratejileri vardır. Ancak stratejiler çalışanların katılımıyla belirlenmezse ve organizasyonda yer alanlar bu stratejileri bilmezse kimin neyden ne kadar sorumlu olduğunu kim nereden bilecek?

Halbuki strateji hazırlamanın en önemli adımı stratejilerin bölümler ve bireyler bazında bütçe ve performans hedeflerine kadar paylaşılmasıdır. İşte böyle bir durumda bireysel ve bölüm hedefleri bütçe hedeflerine; dolayısı ile istenen-özlenen o zorlu hedefe (vizyona) hizmet edeceklerdir. Burada bütçenin stratejik hedefler doğrultusunda hazırlanması gereğini vurgulamakta fayda var.

Şimdi Şirketiniz için konu ile ilgili en önemli tehlikeyi ifade etmek isterim: Eğer Organizasyonu ve İnsan Kaynaklarını yeni stratejilerinize uygun hale getirmezseniz mevcut organizasyon stratejilerinizi kendine uygun hale yani “sonuç alınmayan çabalar haline” getirecektir.

İnsan kaynağımız asgari yetkinliklere ve kültüre sahip olmayabilir. İşe çalışanlarımızı geliştirmekle başlamak kaydıyla; varılmak istenen nihai hedefleri tam olarak ortaya koyup bilimsel yöntemlerle kendimizi ve rakiplerimizi tanıyarak yola çıkmak, aksiyonlar almak ve bir takip sistematiği kurmak bize para ve zaman kazandıracaktır.

Futboldan örnek vermek gerekirse süper ligde oynayan takımımızın hedefi ligde kalmak mı, ilk beşe girmek mi yoksa şampiyonluğa oynamak mı? İşte bu kararları baştan verip alt yapıyı mı kuvvetlendireceğiz, “yeni ve uygun transferler mi yapacağız, transferler hangi bölgeye ve hangi kalitede olacak” kararlarını verip politika ve stratejilerimizi ona göre şekillendireceğiz?

Unutmayalım ki gelecek tahmin edilmez, tasarlanır. Bir Çin atasözü şöyle der: “Rotası olmayan yelkenliye hiçbir rüzgâr yardımcı olmaz”.

Aile ve patron şirketlerinin önceliklerinden biri de sanırım çalışanları, bölümleri ve nihayet tüm şirketi “rota sahibi yapmak”  olmalıdır.

Mustafa TOKA

Endüstri Yüksek Mühendisi